Ön'ce Oyun olarak “birbirimizden öğrenelim, birlikte gelişelim” düşüncesi ile 2013’de çıktığımız yolda çok sayıda katılımcı ile kesişti yollarımız.
Kimi zaman “drama” oldu konu başlığımız, kimi zaman “kişisel gelişim”.
Kiminde “matematik”, kiminde “zeka” çalıştık.
Odağımız ne olursa olsun “oyun”la kurguladık eğitimlerimizi. Öğrenmeyi etkin kılanın yapmak / etmek / deneyimlemek olduğundan hareketle, ince ince, özenle tasarladık kazanımlara giden basamakları.
Katılımcılarımız çok sayıda oyunun içinde, pek çok farklı rolde yer aldılar. Bir oyunda bir bulmacanın doğru yanıtını bulup ilerlemeye çalışırken, bir başkasında ekip olarak ebeye sandalyelerini kaptırmamak için çaba harcadılar. Bazen yakalamaya, bazen yakalanmamaya çalıştılar. Kiminde tek başına ilerlerken, kiminde ekip oldular. Aynı oyunda hem davalı, hem davacı olarak ikna etmeye çalıştılar hakimi… Bu çeşitlilik bir yandan zenginleştirirken bizi, bir taraftan da öğrenme şekillerimizi keşfetmemize hizmet etti.
Oyunlarla olan bu iç içelik bizde özgün oyunlar kurgulama isteği yarattı. Bazı oyunları sadece eğitimlerimizde kullanırken bazılarını ise kutu oyunu haline getirdik. Ayrıca Ebeveynler için bir tür oyun rehberi olması amacıyla hazırladığımız kitabımızın da Nisan 2024'te basımını bekliyoruz.
Ana faaliyet konumuz eğitim, eğitimde oyun ama en çok oyunla eğitim. Eğitim önemli, oyun çok önemli, eğitimde oyun ise çok çok önemli...
Eğitimlerimizdeki oyunların çoğu binlerce yıllık Dünya mirası, bir kısmını biz çeşitlendirdik, bir kısmı ise bizim üretimimiz...
Okul Öncesine yönelik Ebeveyn-Çocuk Oyunları Rehberi kitabımızın Nisan 2024'te basımını bekliyoruz...
Kurumların, profesyonel çalışanları için ihtiyaç duyduğu İletişim, Takım Çalışması, Kurum Kültürü ve Yöneticilik Eğitimleri...
Çocuk, ergen ve gençlerle anaokulundan üniversiteye kadar farklı yaş gruplarıyla, takımlarıyla oynamakta, oyunların sonunda süreci değerlendirmekteyiz...
Okulların hem öğretmenleri hem de velilerine yönelik oyunla eğitim ve çocukla iletişim atölyeleri...
Makale ve yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Oyun dediğimizde çocuklar ve çocukluğumuz aklımıza geliyorsa bir yerde yanlış yapıyoruz demektir. Bilindiği üzere oyun bir çocuğun, yeme, içme, korunma, sevilme, eğitim alma ihtiyaçları kadar büyük bir ihtiyacıdır. Göz ardı edildiği üzere ise oyun aslen yetişkinler için de bir ihtiyaçtır.
Devamı...Niye oyun oynayan çocukları görünce, hayranlıkla, istekle ve merakla onları izleriz? Oyun oynamak bu kadar eğlenceli ve heyecanlı iken niye yetişkinleştikçe oyundan bu kadar uzaklaşıyoruz?
Devamı...Farklı anlamları da içeren oyun kelimesini belki de günlük hayatta kullanmaya devam ettiğimiz için kelimeye yabancılaşmıyoruz ama oyun oynamaya yabancılaşıyoruz. Oyun oynamak yetişkinler için “çocukça, boşa zaman geçirme, gereksiz” gibi olumsuz duygular içerebilmektedir.
Devamı...
Bugün kursun ilk günü, aynı zamanda en çılgın günü olarak geçti. Şimdiye kadar yapmadığım şeyleri, yapmadığım hareketleri yaptım. Bir ara yaptıklarımıza bakarak deli olduğumuz bile düşündüm ve tabi bunları bizlere yaptıranın da…
Son 5 yıl boyunca beni eğlendiren ender olaylardan birini yaşadım. Daha önce hiçbir eğitim beni bu kadar etkilememiştir. Kendimi gerçekten istekli ve mutlu hissettim.
Çocukların oyun oynarken niye bu kadar gürültülü olduklarını şimdi anladım. Çocukken bu kadar gürültülü oynadığımın farkında değildim. Kendimden geçtim oynarken...
2 yıldır aynı takımda oynadığım arkadaşlarımı gerçekten tanımaya başladım, takım olmanın, birlikte hareket edebilmenin, aynı amaca nasıl ulaşacağımızın ipuçlarını yakaladım.
Tekrar ne zaman birlikte oynayacağız? : )
Yıllardır bu kadar eğlenmemiş, bu kadar kendim olmamıştım. Kendime ayırdığım bu zamanı bu kadar verimli geçirmemiz sağladığınız için çok teşekkürler.